Uzun olur dağlarda yaşayanın ömrü
Güzel olur dağlarda yaşayanın yüzü
Temiz olur, dağların havası ile suyu
Lezzetli olur, her şeyinin tadı - tuzu
Güneş her sabah, ilk kez dağı işitir
Leyla’nın gözyaşı gibi karları eritir
Dağlar akıtır, Kevser gibi ırmakları
Rüzgar harman eder, tüm kokuları
Dallar raks ettikçe yar gelir aklıma
Bülbüller öttükçe yar gelir aklıma
Estikçe rüzgar kokusu gelir burnuma
Çaldıkça çoban kavalı O gelir aklıma
Geceleri ay avize, yıldızlar spot lamba
Gel de sen, o dağlarda Leyla’ya arama
Başka kimse derman olamadı o yarama
Dağlar ne olur bir de siz bakin yarama
Hep belleğimdedir, o dağların öyküsü
Kulağımdadır, hala bülbüllerinin ötüşü
Burnumdadır, hala çiçeklerinin kokusu
Gözlerimdedir, hala yaylarının dokusu
Islık ötüren rüzgara, eslik eder ağaçlar
Hep öter kuşlar, öpüşür yeşil yapraklar
Karlı dağdan, engin ovaya sular çağlar
Rüzgarlar, bin bir çeşit koku harmanlar
Yanımda yar, meskenim de olsaydı dağ
O an olurdu, gönlüm bağ, duygularım dağ
Soğan, ekmek, yanında su sanki olurdu bal
Başka şey istemezdim, yeterdi bana bu hal
Feryatlarımı, yalnız dağlar cevap verdiler
Ağaçlar, kuşlar, böcekler de teselli ettiler
Ağaçlar, dallarını hep benim için eğdiler
Kollarını benim için birer hamak yaptılar
Dara, vefasıza, düsenler hep size sığındı
Peygamberler, veliler, hep sizlere sığındı
Dağlar, bazen sel verse de hiç sır vermedi
Kıymetli ve kutsal şeyleri kalbinde sakladı
Dostlara güven düşmanlara korku verirsiniz
Hep Aşıklara, Maşuklara, mesken olursunuz
Dara, vefasızlara, düşenlere kucak açarsınız
Güzelliğinizle de etrafınıza, neşe saçarsınız
Hey dağlar buralarda bağıramıyorum yasak
Buralardaki insanlar olmuşlar sanki tutsak
İçimdeki bir his diyor, dağın yolunu tutsak
Askı yasamak için dağlara mesken kursak
Sikildim ben buralardan, deşarj olmak istiyorum
Temiz havandan bol bol içime çekmek istiyorum
O Berrak sularından kana kana içmek istiyorum
Arının bal yaptığı, çiçeğini koklamak istiyorum